a. Kapsamı
II. Yazılı şekil
1. Yasal şekil
a. Kapsamı
Madde 13 - Kanunda yazılı şekilde yapılması öngörülen bir sözleşmenin değiştirilmesinde de yazılı şekle uyulması zorunludur. Ancak, sözleşme metniyle çelişmeyen tamamlayıcı yan hükümler bu kuralın dışındadır.
Bu kural, yazılı şekil dışındaki geçerlilik şekilleri hakkında da uygulanır.
I-) 818 Sayılı Borçlar Kanunu:
II - Tahriri şekil
1 - Kanunen muayyen şekil
a) Şümulü
Madde 12 - Kanunen tahriri olması lâzım olan bir akdin tadili dahi tahriri olmak lâzımdır. Şu kadar ki bu akdi nakız ve tadil etmiyen mütemmim ve fer’î şartlar bu hükümden müstesnadır.
II-) Madde Gerekçesi:
Madde 13 - 818 sayılı Borçlar Kanununun 12 nci maddesini karşılamaktadır.
Tasarının iki fıkradan oluşan 13 üncü maddesinde, yasal yazılı şekle bağlanan bir sözleşmenin değiştirilmesinde uyulacak şekil düzenlenmektedir.
818 sayılı Borçlar Kanununun 12 nci maddesinin kenar başlığında kullanılan “II. Tahrirî şekil” ibaresi, Tasarıda “II. Yazılı şekil” olarak; “1. Kanunen muayyen olan şekil” ibaresi, “1. Yasal şekil” olarak, “a. Şümulü” ibaresi de “a. Kapsamı” olarak değiştirilmiştir. Aynı maddenin ilk fıkrasının son cümlesinde, sözleşmeye ters düşmeyen, özellikle (ifa yeri ve zamanında değişiklik yapılmasında olduğu gibi) üstlenilen edimlerin kapsamını genişletmeyen, tamamlayıcı yan hükümler için yazılı şekle uyulması zorunluluğunun bulunmadığı belirtilmiş ve madde metni arılaştırılmıştır.
818 sayılı Borçlar Kanunundan farklı olarak, Tasarının 13 üncü maddesinin ikinci fıkrası hükmüyle, birinci fıkrada öngörülen kuralın, yazılı şekil dışında kalan diğer geçerlilik şekilleri hakkında da uygulanması öngörülmüştür. Kanunda yazılı şekilden söz edildiğinde, bundan âdi yazılı şekil anlaşılır. Oysa âdi yazılı şekil dışında, resmî senet düzenleme ve imzaların noterce onaylanmasının zorunlu olduğu başka geçerlilik şekilleri de bulunmaktadır. Fıkraya göre, yazılı şekil dışındaki geçerlilik şekline tâbi sözleşmelerin değiştirilmesi hakkında da Kanunda öngörülen şekle uyulması zorunludur. Ancak, bu durumda da sözleşme ile çelişmeyen değişiklikler, tamamlayıcı yan hükümler niteliğinde ise, bu değişikliklerin gerçekleştirilmesi, kanunda öngörülen şekle uyulmasına bağlı olmayacaktır.
III-) Kaynak İsviçre Borçlar Kanunu:
1-) OR:
II. Schriftlichkeit
1. Gesetzlich vorgeschriebene Form
a. Bedeutung
Art. 12
Ist für einen Vertrag die schriftliche Form gesetzlich vorgeschrieben, so gilt diese Vorschrift auch für jede Abänderung, mit Ausnahme von ergänzenden Nebenbestimmungen, die mit der Urkunde nicht im Widerspruche stehen.
2-) CO:
II. Forme écrite
1. Forme requise par la loi
a. Sa portée
Art. 12
Lorsque la loi exige qu’un contrat soit fait en la forme écrite, cette règle s’applique également à toutes les modifications du contrat, hormis les stipulations complémentaires et accessoires qui ne sont pas en contradiction avec l’acte.
IV-) Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları:
1-) YİBK, T: 12.04.1933, E: 31, K: 7 sayılı kararından:
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 290 ıncı maddesi mucibince senede müstenit olan her nevi iddialara karşı dermeyan olunacak müdafaaların şahitle ispatına cevaz olmamasına ve ibarei kanuniye mutlak bulunmasına binaen, senetle ispatı lâzımgelmiyen ve fakat senede raptedilen her nevi alacağa karşı vaki teslimat iddiasının şahitle ispatına mesağı kanunî olmadığına ekseriyetle karar verilmiştir. (RG. 16.09.1933; S: 2504).
2-) YİBK, T: 10.12.1952, E: 2, K: 4 sayılı kararından:
Netice; izah olunan sebeplere binaen mirasa dâhil gayrimenkullerin taksimi hakkında mirasçılar arasında yapılacak sözleşmenin muteber olması için yalnız yazılı olması kâfi olur, bu akdin ayrıca tapu memuru huzurunda resmî senede bağlanması mecburiyeti olmadığına ve bu itibarla Beşinci Hukuk Dairesi’nin bu yoldaki son içtihadının kanunun metin ve ruhuna uygun görüldüğüne … ittifakla karar verildi. (RG. 13.03.1953; S: 8358).
3-) YİBK, T: 30.09.1988, E: 1987/2, K: 1988/2 sayılı kararından:
Tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilmeyeceğine; bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tâbi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde; olayın özelliğine göre hakimin M. K. nun 2. maddesini gözeterek açılan tescil davasını kabul edebileceğine ilk iki toplantıda üçte iki çoğunluk sağlanamadığından 30.9.1988 günlü üçüncü toplantıda salt çoğunlukla karar verildi. (RG. 21.12.1988; S: 20026).
V-) Yararlanılabilecek Monografiler:
Yalçın Kavak; Borçlar Hukukunda Yazılı Şekil, İstanbul, 2015.
Kerem Öz; Tadil Sözleşmesi, İstanbul, 2016.