Sitemizde, siz misafirlerimize daha iyi bir web sitesi deneyimi sunabilmek için çerez kullanılmaktadır.
Ziyaretinize varsayılan ayarlar ile devam ederek çerez politikamız doğrultusunda çerez kullanımına izin vermiş oluyorsunuz.
X

Madde 60

1. Sebeplerin yarışması

V.  Sorumluluk sebeplerinin çokluğu

1.   Sebeplerin yarışması

Madde 60 - Bir kişinin sorumluluğu, birden çok sebebe dayandırılabiliyorsa hâkim, zarar gören aksini istemiş olmadıkça veya kanunda aksi öngörülmedikçe, zarar görene en iyi giderim imkânı sağlayan sorumluluk sebebine göre karar verir.

I-) 818 Sayılı Borçlar Kanunu:

Bu maddenin karşılığı bulunmamaktadır.

II-) Madde Gerekçesi:

Madde 59 - 818 sayılı Borçlar Kanununda yer verilmeyen, “V. Sorumluluk sebeplerinin çokluğu / 1. Sebeplerin yarışması” kenar başlıklı yeni bir maddedir.

Tasarının tek fıkradan oluşan 59 uncu maddesinde, sorumluluk sebeplerinin yarışması düzenlenmektedir.

Maddede, öğreti ve uygulamadaki çağdaş gelişmeler göz önünde tutularak, bir kişinin sorumluluğunun birden çok hukukî sebebe dayandırılabilmesi durumunda, hâkimin, kanunda aksine bir hüküm yoksa zarar görene en iyi giderim olanağı sağlayan sorumluluk sebebine göre karar vermesi öngörülmektedir.

III-) Adalet Komisyonu Değişiklik Gerekçesi:

Alt Komisyonca, Tasarının 59 uncu maddesinin birinci fıkrasında geçen “dayandırılabiliyorsa; hâkim,” şeklindeki ibarede “dayandırılabiliyorsa” ibaresinden sonra konulmuş olan noktalı virgül işareti gereksiz görüldüğünden kaldırılmış, Komisyonumuzca da tazminat hakkı ve yarışan sebepleri seçme üzerinde tasarruf hakkı zarar görene veya hâleflerine ait olması gerektiğinden, “hâkim,” ibaresinden sonra gelmek üzere “zarar gören aksini istemiş olmadıkça veya” ibaresi eklenmiş ve madde teselsül nedeniyle 60 ıncı madde olarak kabul edilmiştir.

Not: Tasarının 59. maddesi Hükümetin teklif ettiği metinde şu şekilde kaleme alınmıştı:

“Bir kişinin sorumluluğu, birden çok sebebe dayandırılabiliyorsa; hakim, kanunda aksi öngörülmedikçe, zarar görene en iyi giderim imkânı sağlayan sorumluluk sebebine göre karar verir.”

IV-) Kaynak İsviçre Borçlar Kanunu:

Bu maddenin karşılığı bulunmamaktadır.

V-) Yargı Kararları:

1-) Y. 3. HD, T: 16.10.2019, E: 2018/1896 K: 2019/8016:

“… KARAR : Davacı, davalı ile aralarında 01/07/2008 tarihli kira sözleşmesi bulunduğunu, sözleşme gereğince … Alışveriş Merkezi’nin 1. bodrum katında 23 numaralı bağımsız bölümünde ... Güzellik Salonları ile iki adet ticari işletmenin dekor ve malzemelerini düzenleyerek işletmeye başladığını, davalının AVM’nin tamamına malik olduğunu, 09/09/2009 tarihinde yağmur yağdığını ve davalı şirket gerekli önlemleri almadığından yağmur sularının alışveriş merkezine girmesi sonucunda 1. ve 2. katların tamamı sular altında kaldığından her iki işletmenin de kullanılamaz hale geldiğini, olayın istinat duvarı bulunan yerin yıkılarak bahçeye çevrilmesinden ve kullanılmasından kaynaklandığını, … 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyası ile uğranılan zararların ayrıntılı olarak tespit edildiğini, olaydan sonra dükkanların eski haline getirilip teslim edilmesi gerektiği halde sekiz aylık süre sonunda teslim edildiğini, bu süreçte AVM müşteri ziyaretine kapalı olduğundan ciro kaybı oluştuğunu, … davalının oluşan zararları gidermeye yanaşmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla malzeme, dekor ve dükkan içerisinde bulunan diğer eşyalar için şimdilik 5.000TL ile ciro kaybının karşılanması amacı ile şimdilik 5.000TL olmak üzere toplam 10.000TL maddi zararın olayın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalı, olayın 09/09/2009 tarihinde gerçekleşmiş olup haksız fiil temelli bina malikinin sorumluluğu çerçevesinde yöneltilen talebin zaman aşımına uğradığını, iddiaların ispatına yönelik delil sunulmadığını, zararın olağan dışı bir tabiat olayı sonucunda meydana geldiğinden mücbir sebep niteliğine haiz olduğunu, sözde hukuka aykırı davranış ile meydana gelen zarar arasındaki illiyet bağının bu sebeple kesildiğini, sel baskınının öngörülemeyen ve önüne geçilemeyen bir vakıa olduğunu, sonucun önlenmesi için kendisinden beklenebilecek normal ve objektif ölçülere uygun her türlü tedbiri aldıklarını, öte yandan kira sözleşmesinin ihlaline dayanan herhangi bir sorumluluğunun da bulunmadığını zira sözleşmede kiraya verenin sorumluluğuna karşı rücu hakkından feragate ilişkin hüküm bulunduğunu, binayı kendisinin inşa etmeyip sonradan devraldığını, ciro kaybı yönünden hasara konu sel baskınının gerçekleşmesini müteakip AVM’nin yeniden faal duruma geçirilmemesine istinaden zarara uğradığı iddiasının sözleşmedeki kararlaştırma nedeniyle dinlenilemeyeceğini, kaldı ki AVM’nin en kısa sürede yeniden hizmete açılması için gerekli tüm çalışmaların yapıldığını, yokluklarında yapılan delil tespitini ve alınan raporu kabul etmediklerini bildirerek davanın reddini dilemişlerdir.

Mahkemece, şiddetli yağış nedeniyle oluşan sel " mücbir sebep olarak " kabul edilmesinden dolayı, davalının kasti bir hareketi veya kusuru bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, kira sözleşmesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.

… Yapı eserinin maliki, bunların hiç kimse ve hiçbir şey için tehlike taşımayacak şekilde yapılmasını ve işlemesini garanti etmekle yükümlüdür. Bu nedenle, bir yapı eserinde herhangi bir yapım bozukluğu olmasa bile, ek güvenlik ve koruma tertibatının bulunmaması yine de bir bakım eksikliği sayılır. Yapı sahibinin sorumluluğu, bir bina ya da diğer bir inşa eserinin bizatihi kendisinden kaynaklanan bir nedenle oluşan zarardan sorumluluğunu kapsamaktadır. Bu sorumluluk, objektif özen yükümlülüğüne aykırılıktan doğan "ağırlaştırılmış" bir kusursuz sorumluluk halidir.

Yine, Türk Borçlar Kanunu’nun 301. maddesine göre kiraya veren, kiralananı sözleşmenin amacına uygun surette kullanmaya ve işletmeye elverişli bir şekilde teslime ve kira süresince de kiralananı bu halde tutmaya mecburdur. Bu hüküm kiracı aleyhine değiştirilemez.

Aynı Kanunun 60. maddesi’nde " Bir kişinin sorumluluğu, birden çok sebebe dayandırılabiliyorsa hâkim, zarar gören aksini istemiş olmadıkça veya kanunda aksi öngörülmedikçe, zarar görene en iyi giderim imkânı sağlayan sorumluluk sebebine göre karar verir." düzenlemesi mevcuttur.

Somut olayda; davalının kusur durumu iki noktada toplanmaktadır. Birincisi, meydana gelen sel baskınında davalıya bir kusur yüklenilip yüklenilemeyeceği, iddia edildiği gibi gölet tarafındaki istinat duvarının projeye aykırı kaldırılmasında davalıya atfedilebilecek bir kusurun olup olmadığı; ikinci olarak da sel baskınından sonra alışveriş merkezinin teknik ve estetik açıdan yeniden müşteri hizmetine açılmasında davalı tarafından tüm gayretin gösterilip gösterilmediğidir. Bu konuda, mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmamıştır. Buna göre; öncelikle 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun kusursuz sorumluluk başlığı altında düzenlenen yapı malikinin sorumluluğu ilkeleri gereğince sözleşmesel ilişki dışında bina sahibinin kusursuz sorumluluğu kapsamında da sorumlu olabilecekleri hususu Türk Borçlar Kanunu’nun 60. maddesi uyarınca gözetilerek, tarafların kusur durumları değerlendirilip, kiraya verenin sorumlu olup olmadığının tespiti açısından sel baskınının binanın yapımındaki bozukluktan meydana gelip gelmediği konusunda araştırma yapılarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, …”

Copyright © 2017 - 2024 Prof. Dr. İlhan Helvacı. Tüm hakları saklıdır.
X