Sitemizde, siz misafirlerimize daha iyi bir web sitesi deneyimi sunabilmek için çerez kullanılmaktadır.
Ziyaretinize varsayılan ayarlar ile devam ederek çerez politikamız doğrultusunda çerez kullanımına izin vermiş oluyorsunuz.
X

Madde 69

a. Giderim yükümlülüğü

3.   Yapı malikinin sorumluluğu

a.   Giderim yükümlülüğü

Madde 69 - Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür.

İntifa ve oturma hakkı sahipleri de, binanın bakımındaki eksikliklerden doğan zararlardan, malikle birlikte müteselsilen sorumludurlar.

Sorumluların, bu sebeplerle kendilerine karşı sorumlu olan diğer kişilere rücu hakkı saklıdır.

I-) 818 Sayılı Borçlar Kanunu:

(E) Bina ve Diğer Şeylerde Mesuliyet1

I - Zarar ve ziyan

Madde 58 - Bir bina veya imal olunan herhangi bir şeyin maliki, o şeyin fena yapılmasından yahut muhafazadaki kusurundan dolayı mesul olur.

Bu cihetten dolayı kendisine karşı mesul olan şahıslar aleyhindeki rücu hakkı mahfuzdur.

II-) Madde Gerekçesi:

Madde 68 - 818 sayılı Borçlar Kanununun 58 inci maddesini kısmen karşılamaktadır.

Tasarının üç fıkradan oluşan 68 inci maddesinde, yapı malikinin, intifa ve oturma hakkı sahiplerinin sorumluluğu ve bu sorumluluğun yaptırımı olan giderim yükümlülüğü düzenlenmektedir.

818 sayılı Borçlar Kanununun 58 inci maddesinin kenar başlığında kullanılan “E. Bina ve diğer şeylerde mesuliyet / 1. Zarar ve ziyan” şeklindeki ibareler, Tasarının 68 inci maddesinde, “3. Yapı malikinin sorumluluğu / a. Giderim yükümlülüğü” şeklinde değiştirilmiştir. Her ne kadar, Tasarının 68 inci maddesinde, yapı maliki yanında, intifa ve oturma hakkı sahiplerinin müteselsil sorumluluğundan da söz edilmekte ise de, maddenin kenar başlığının uzatılmaması düşüncesiyle, kısaca “Yapı malikinin sorumluluğu” ibaresinin kullanılmasıyla yetinilmiştir. Maddede, söz konusu edilen intifa ve oturma hakkı sahipleri terimleriyle kast edilen kişiler, Türk Medenî Kanununun 794 ve 823 üncü maddelerine göre belirlenecektir.

818 sayılı Borçlar Kanununun 58 inci maddesinin birinci fıkrasında kullanılan, “bir bina veya imal olunan herhangi bir şeyin maliki” şeklindeki ibare, Tasarının 68 inci maddesinde, “Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki” şekline dönüştürülmüştür.

Maddenin birinci fıkrasında, bir binanın veya taşınmazla bağlantılı diğer yapı eserlerinin malikinin, bunların yapım bozukluğundan veya bakım eksikliğinden doğan zararı gidermekle yükümlü olduğu belirtilmektedir.

Maddenin ikinci fıkrası, 818 sayılı Borçlar Kanununda yer verilmeyen, yeni bir hüküm olup, intifa ve oturma hakkı sahiplerinin, sadece binanın bakımındaki eksikliklerden doğan zararlardan, malikle birlikte müteselsilen sorumlu tutulmaları öngörülmektedir. Gerçekten, intifa ve oturma hakkı sahiplerinin de geniş yetkilere dayanarak binayı fiilen ellerinde bulundurdukları göz önünde tutularak, bakım eksikliğinden doğan zararlardan malikle birlikte müteselsilen sorumlu tutulmaları uygun görülmüştür. Buna karşılık, intifa ve oturma hakkı sahiplerinin, binanın yapımındaki bozukluklardan, malikle birlikte müteselsilen sorumlulukları söz konusu değildir.

818 sayılı Borçlar Kanununun 58 inci maddesinin ikinci fıkrasında kullanılan “Bu cihetten dolayı” şeklindeki ibare yerine, Tasarının 68 inci maddesinin son fıkrasında, maddenin birinci ve ikinci fıkralarında değişik sebeplerle sorumlu olanlara ilişkin bir düzenleme yapıldığı göz önünde tutularak, “Sorumluların, bu sebeplerle” şeklinde bir ibare kullanılmıştır.

III-) Kaynak İsviçre Borçlar Kanunu:

1-) OR:

E. Haftung des Werkeigentümers

I. Ersatzpflicht

Art. 58

1 Der Eigentümer eines Gebäudes oder eines andern Werkes hat den Schaden zu ersetzen, den diese infolge von fehlerhafter Anlage oder Herstellung oder von mangelhafter Unterhaltung verursachen.

2 Vorbehalten bleibt ihm der Rückgriff auf andere, die ihm hierfür verantwortlich sind.

2-) CO:

E. Responsabilité pour des bâtiments et autres ouvrages

I. Dommages-intérêts

Art. 58

1 Le propriétaire d’un bâtiment ou de tout autre ouvrage répond du dommage causé par des vices de construction ou par le défaut d’entretien.

2 Est réservé son recours contre les personnes responsables envers lui de ce chef.

IV-) Yargı Kararları:

1-) YİBK, T: 11.02.1959, E: 17, K: 15:

Devlet Karayolları veya Su işleri Umum Müdürlükleri, Belediyeler veya hususi İdareler gibi âmme teşekküllerinin verdikleri kararlar sonunda ve plân ve projelere uygun olmak üzere tesisler yaptırmış olmaları veya bu tesisleri kullanmaları veya bu tesislere bakmaları sebebiyle ferdlerin uğramış oldukları zararların tazminine ilişkin dâvaların idarî dâvalardan olduklarına ve bu bakımdan bu dâvalarda idarî kazanın vazifeli bulunduğuna 11/2/1959 daki birinci toplantıda üçte ikiyi geçen ekseriyetle karar verildi. (RG. 11.05.1959; S: 10202).

2-) YİBK, T: 04.05.1966, E: 1966/6, K: 1966/4:

Ereğli Kömürleri İşletmesince, maden bölgesinde kömür çıkartılması sırasında yer altında meydana gelen boşluklardan, toprak üzerindeki arsalarının kullanılmaz duruma gelip yapılarının hasara uğradığı ileri sürülerek işletmeye karşı açılan tazminat dâvalarında;

1-) E. K. İ. İşletmesinin zarara konu olan yerin 17 Ocak 1326 günlü tezkerei samiye uyarınca düzenlenen harita içinde kalan yerlerden olup tapunun geçersiz ve muhdes bulunduğu yolundaki savunmasının incelenmesi gerekli olup gerçekleşmesi halinde zarar söz konusu olmayacağından dâvanın reddi gerektiği;

2-) Maden imtiyazı sahibinin, imtiyaz alanı içinde ocak açıp cevher çıkartması sırasında meydana gelen boşlukları tutan her türlü tesisin, zemin üzerindeki toprağın mukavemetini azaltarak arsayı kullanılmaz hale getirici yahut yapıların çatlayarak veya yıkılarak değerini düşürücü olmayacak bir sağlamlıkta ve düzende yapılmaması veya bu nitelikte yapılsa bile iyi durumunun korunmaması halinde meydana gelecek zarardan işletmenin Borçlar Kanununun 58 inci maddesi hükmünce ve kusursuz sorumluluk esasları uyarınca sorumlu tutulacağına,

İlk toplantıda, birinci bentte oybirliği ve ikinci bentte esasta oybirliği, uygulanacak kanun hükmünde 15 aykırı oya karşı oyçokluğuyla 4/5/1966 gününde karar verildi. (RG. 01.06.1966; S: 12311).

3-) YHGK, T: 24.11.2022, E: 2021/434, K: 2022/1597:

“… II. UYUŞMAZLIK

18. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; iş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin eldeki davada davalı ...’ın 3. kişi olarak kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğu yönündeki mahkeme kabulünün olayın oluşuna ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı; buradan varılacak sonuca göre davalı ... hakkındaki davanın reddinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

III. GEREKÇE

20. Sorumluluk hukukunun tarihsel gelişim süreci içerisinde kusur sorumluluğundan kusursuz sorumluluğa uzayan bir yol izlenmiştir. Kusur sorumluluğunda bir zararı başkasına tazmin ettirmek ancak zarar onun kusurlu bir fiilinden doğmuş ise mümkündür. …

21. Ancak sorumluluk için mutlaka kusurun aranması bazı hâllerde modern tekniğin ve makineleşmenin icaplarına yabancı düşmektedir. Bu sebeple hukukun, esas prensibi olan kusur sorumluluğu yer yer zayıflamış hatta bazı hâllerde tamamen ortadan kalkarak yerini kusursuz sorumluluğa terk etmiştir.

22. Teknoloji ve bilim alanındaki gelişmeler ve buna bağlı olarak tehlikelerin artması karşısında kusuru esas alan subjektif sorumluluk zarar görenlere etkili bir koruma sağlama ve adaletin gerçekleştirilmesi noktasında yetersiz kaldığından objektif özen vazifesinin ihlali düşüncesi kapsamında bir şeye veya şahsa karşı kendisine, kanuni bir özen görevi yükletilen kimsenin, bu görevini kusuru olmaksızın yerine getirmemesi hâlinde dahi sorumlu tutulması gerektiği kabul edilmiştir. Kusura dayanmayan bu tür bir sorumlulukta sorumluluğu doğuran olay, zarar ve zararla söz konusu olay arasında bir illiyet bağı bulunması sorumluluğun doğması için yeterlidir.

23. Kusursuz sorumluluk, genellikle olumsuz bir biçimde sorumlu kişinin kusurunu gerektirmeyen bir sorumluluk olarak tanımlanır. Burada sorumluluk, kusur yerine kanunun öngördüğü belirli bir olguya bağlanmıştır. Bu tür sorumluluğun kaynağı, sorumlu kişinin ya belirli kişi veya kişiler ya da bir eşya üzerinde sahip olduğu hakimiyet ilişkisidir. Bu hâllerde kişinin objektif nitelikteki gözetim ve denetim yapma yükümlülüğünün ihlali sonucunda sorumluluk doğmaktadır.

24. Öğretide kusursuz sorumluluk hâlleri olağan sebep sorumluluğu ve tehlike sorumluluğu gibi ikili ayırıma tabi tutulduğu gibi hakkaniyet sorumluluğu, nezaret ve ihtimam gösterme yükümünden ... sorumluluk, tehlike sorumluğu şeklinde üçlü ayrım yapanlar da vardır.

25. Gelinen bu noktada yapı malikinin sorumluluğu üzerine durulmalıdır.

26. Yapı, karada ve suda, sürekli veya geçici, resmî ve özel yer altı ve yer üstü yapıları ile bunların ek, değişiklik ve onarımlarını içine alan, yerleşik ve devingen tesisler olarak tanımlanabilir. …

 27. Öğreti ve uygulamada bina kavramı insanların, hayvanların ya da eşyaların korunması veya barınmasına tahsis edilmiş, bu amaca elverişli, toprağa bağlı yapı eseri olarak ifade edilmektedir. Binanın dışındaki yapı eserleri ise toprakla doğrudan veya dolaylı bağlantısı olan sabit ve insan faaliyeti ile yapılmış ya da değiştirilmiş (yapay olarak meydana getirilmiş) şeylerdir. Bu tanım ekseninde; reklam tabelaları, köprüler, kanallar, barajlar, telefon ve elektrik direkleri, karayolları, tren ve tramvay rayları, banyo küvetleri, kombi ve şofbenler, inşaat iskeleleri, vinçler, asansörler, su kuyuları, su tesisatı, kanalizasyon tesisatı, merdivenler, yüzme havuzları, çocuk oyun parkları, açık ve kapalı spor tesisleri yapı eserine örnek olarak gösterilmektedir. …

… TBK’nın 69. maddesi … şeklinde düzenlenmiş olup somut olaya konu kaza tarihinde yürürlükte olmamakla birlikte sonradan yürürlüğe giren TBK’nın 71. maddesinde önemli ölçüde tehlike arzeden bir işletmenin faaliyetinden zarar doğduğu takdirde bu zarardan işletme sahibi ve varsa işletenin müteselsilen sorumlu olacağı ve bir işletmenin, mahiyeti veya faaliyette kullanılan malzeme, araçlar ya da güçler göz önünde tutulduğunda bu işlerde uzman bir kişiden beklenen tüm özenin gösterilmesi durumunda bile sıkça veya ağır zararlar doğurmaya elverişli olduğu sonucuna varılırsa, bunun önemli ölçüde tehlike arzeden bir işletme olarak kabul edileceği belirtilerek tehlike sorumluluğunun ayrıca hüküm altına alındığını belirtmek gerekmektedir.

29. … yapı malikinin sorumluluğuna ilişkin olarak kusursuz sorumluluk/ağırlaştırılmış sebep/ağırlaştırılmış objektif sorumluluğa ilişkin kuralların uygulanacağı noktasında doktrinde ve uygulamada görüş birliği bulunmaktadır. Yapı malikinin sorumluluğu, bir kusur sorumluluğu olmadığı gibi tehlike sorumluluğu da değildir. Bu sorumluluk, niteliği itibariyle bir kusursuz sorumluluk türü olan özen (olağan sebep) sorumluluğudur (Hukuk Genel Kurulunun 29.11.2017 tarihli ve 2017/3-439 E., 2017/1463 K. sayılı kararı).

30. Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğu, yapı eserinin yapımındaki bozukluğa veya bakımındaki eksikliğe dayanmaktadır. Sorumluluğun doğmasında, yapımdaki bozukluk ile bakım eksikliği ayrımının bir önemi bulunmamaktadır. Zira malikin sorumlu olması için bakım eksikliği veya yapımdaki bozukluktan herhangi birinin varlığı yeterli görülmektedir. Bu anlamda sorumlu olabilecek malik, gerçek kişi veya özel hukuk tüzel kişisi olabileceği gibi kamu hukuku tüzel kişisi de olabilir.

31. Yapım bozukluğu, bir inşaatın kötü yapılmasını, imal ve inşaat zamanında uyulması gerekli olan teknik kurallara uyulmamış olmasını ifade eder. Bir yapı eserinin maliki, bunların hiç kimse ve hiçbir şey için tehlike taşımayacak şekilde yapılmasını ve işlemesini garanti etmekle yükümlüdür. Bu nedenle bir yapı eserinde herhangi bir yapım bozukluğu olmasa bile ek güvenlik ve koruma tertibatının bulunmaması yine de bir yapım eksikliği sayılır. Bakımsızlık ve koruma eksikliği ise bir inşaatın kullanmaya uygun ve tehlikeleri önleyecek biçimde korunmamasını ifade eder. Bakım eksikliği biçiminde açıklanabilecek olan bu durum, yapının tamamlanmasından sonra ortaya çıkar. Yapının tamamlanmasından sonra kendini gösteren ek güvenlik tertibatı ihtiyacının giderilmemesi de bir bakım eksikliğidir. …

 32. Bakımsızlıktan veya bakım eksikliğinden söz edebilmek için bir inşa eserinin bitmiş ve kullanım amacına özgülenmiş olması gerekir. Yapım eksikliği veya bakımsızlığın varlığı araştırılırken durumun gerekleri ve özellikle bina veya yapı eserinin özgüleme amacı, üçüncü kişiler için taşıdığı tehlike derecesi göz önünde tutulmalıdır. Bu nedenle örneğin, birkaç evin yolunun geçtiği köprüyle, bir devlet yolu üzerindeki köprünün aynı sağlamlıkta olması gerekmediği gibi daha çok kişinin yararlanacağı, etkileneceği, ya da zarar görme ihtimali olan tesislerin yapımında, buna oranla çok daha sınırlı insanların etkileneceği tesislerin yapımı sırasında uyulması gerekli zorunlu koşullara oranla daha fazla dikkat edilmelidir. Diğer bir ifadeyle bir otelin merdivenleri normal müstakil bir evin merdivenine göre çok daha güvenli olarak yapılmalıdır (Hukuk Genel Kurulunun 12.03.2003 tarihli ve 2003/4-144 E., 2003/161 K. sayılı kararı).

 33. Bu kapsamda olmak üzere yapı malikinin sorumluluğundan söz edebilmek için bir bina ya da yapı eseri mevcut olmalı, bina veya yapı eserinin yapımında bozukluk ya da bakımında eksiklik bulunmalı, üçüncü bir kişi zarara uğramalı, zarar ile bina ya da yapı eserinin yapımındaki bozukluk veya bakımındaki eksiklik arasında uygun nedensellik bağı olmalıdır.

 34. Yapı malikinin, bina ya da tesisin tehlike taşımayacak bir durumda bulunmasını sağlama yükümlülüğü, yalnız onu kullananlara karşı değil herkese karşı vardır. Malikten beklenen "normal ve objektif ölçülere ve icaplara göre" alması gerekli önlemleri almaktır. Buna karşılık malik, kendi yapısına benzeyen başka yapılarda da aynı eksikliklerin bulunduğunu veya o yapıların maliklerinin de yapılarına kendisinden daha iyi bakamadıklarını ispat ederek sorumluluktan kurtulamaz.

 35. Yeri gelmişken davalı ... ile ilgili mevzuat hükümlerine değinilmelidir.

 36. … 4628 sayılı Kanun’un 12. maddesinin 5. fıkrasının (b) bendinde, elektrik enerjisi iletim faaliyetlerinin TEİAŞ tarafından yürütüleceği belirtilmiş, ayrıca kamu mülkiyetindeki tüm iletim tesislerini devralmak, kurulması öngörülen yeni iletim tesisleri için iletim yatırım planı yapmak, yeni iletim tesislerini kurmak ve işletmek TEİAŞ’ın görevleri arasında sayılmıştır. 4628 sayılı Kanun’un 09.07.2008 tarihli ve 5784 sayılı Kanun’un 6. maddesi ile eklenen Ek 3. maddesinin 1. fıkrasına göre TEİAŞ, iletim kısıtlarını asgari seviyeye indirecek şekilde iletim şebekesinin planlanmasından, tesisinden, işletilmesinden, sistem güvenilirliğinin muhafaza edilmesinden ve üretim kapasite projeksiyonu ile 20 yıllık Uzun Dönem Elektrik Enerjisi Üretim Gelişim Planının hazırlanmasından sorumludur.

 38. Ayrıca 30.11.2000 tarihli ve 24246 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği’nin (Yönetmelik) … 5. maddesinde;

 "Kuvvetli akım tesisleri her türlü işletme durumunda, cana ve mala herhangi bir zarar vermeyecek ve tehlike oluşturmayacak bir biçimde yapılmalıdır.

 Herhangi bir kimsenin dikkatsizlikle de olsa yaklaşabileceği uzaklıktaki kuvvetli akım tesislerinin gerilim altındaki bölümlerine (aktif bölümler) dokunulması olanaksız olmalıdır ve ilerideki bölümlerde belirtilen emniyet mesafeleri ile koruma önlemleri sağlanmalıdır." şeklinde düzenleme bulunmaktadır.

 39. Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği’nin "Bakım ve onarım" başlıklı 27. maddesinde ise "Tesislerin ve aygıtların teknik belgelerinde belirtilen aralıklarda bakım ve onarımları yapılmalıdır. Yapılan bakım ve onarımlar kalıcı bir şekilde kaydedilmelidir." hükmüne yer verilmiş, 44. vd maddelerinde ... hatları arasındaki mesafelere ilişkin düzenlemeler yapılmıştır. Yönetmeliğin "Kuvvetli akım tesislerinin denetimi ve güvenliği" başlıklı 67. maddesindeki;

"a) ... hatlarının denetimi:

 İşletme tarafından belirli sürelerde ... hatları ve direkler, topraklamalar dahil denetlenmeli ve yoklanmalıdır. Yoklama ve bakımın sonuçları düzenli olarak kaydedilmelidir.

b) ... hatları dışındaki kuvvetli akım tesisleri:

İşletme tarafından tesisin özellikleri göz önüne alınarak belirli aralıklarla denetleme ve yoklamaların süresi hiç bir zaman 2 yılı geçmemelidir.

Yoklama ve bakımların sonuçları düzenli olarak kaydedilmelidir." hüküm ile kuvvetli akım tesislerinde ... hatlarının, direklerin, topraklamaların ve ... hatları dışındaki diğer tesislerin düzenli olarak denetlenmesi ve yoklanması gereğine işaret edilmiştir.

40. Somut olayda davacı ...’un davalı işverene ait kablolu televizyon kurulumu işi yapılan işyerinde servis elemanı olarak çalıştığı, bir müşteriye ait çanak anteni yerleştirmek için iki katlı binanın çatısına çıktığı ve antenden uzanan kabloları çatıdan aşağı bıraktığında kablonun aşağıdan geçmekte olan yüksek gerilim hattına temas etmesi sonucu meydana gelen patlama ve çıkan yangında vücudunda ve yüzünde kalıcı yanıklar oluşacak şekilde yaralandığı, Mahkemece Özel Dairenin iş sağlığı ve güvenliği uzmanı elektrik mühendisi bilirkişilerden oluşturulacak üç kişilik bilirkişi kurulundan olayın niteliği gereği üçüncü kişi konumunda bulunan davalı ...’ın kusur durumunun irdelenmesi noktasında yeniden rapor alınması yönündeki ikinci bozma kararına uyularak yapılan yargılamada bilirkişi kurulunun ön raporu doğrultusunda olayın gerçekleştiği adresteki binayı kapsayan çap örneği celbedildikten sonra söz konusu yerden geçen elektrik hattının kurulumuna ilişkin belgelerin davalı ...’den getirtildiği ayrıca çap krokisine göre 3004 ada 4 nolu parselde bulunan binaya ait yapı ruhsatı ile yapı kullanma izin belgesinin gönderilmesi için yazılan müzekkereye cevaben gönderilen … Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğünün 21.01.2016 tarihli yazısında sözü edilen yere ilişkin yapı ruhsatı ve yapı kullanma izin belgesi düzenlenmediğinin bildirildiği, hükme esas alınan 13.06.2016 tarihli iş sağlığı ve güvenliği uzmanı elektrik mühendisi bilirkişilerden oluşan kurul tarafından düzenlenen raporda geçici kabul tutanağı 17.07.1971 tarihinde imzalanarak işletmeye açılan 154 kV’luk … 2. E.N. hattında Yönetmeliğin 44. maddesine göre iletkenin en büyük salgı durumunda yapılara en küçük düşey mesafesinin 5 metre olması ve düşey mesafenin ihlal edilmemesi için yapılacak inşaatın profil planına göre emniyet mesafesi dışında kalması gerektiği, buna rağmen 3004 ada 4 parsel nolu taşınmaza ilişkin Belediye tarafından yapı ruhsatı ve yapı kullanma izin belgesi düzenlenmediği, binanın 3194 sayılı Kanun’a aykırı olarak enerji nakil hattı emniyet mesafesi içine gecekondu şeklinde sonradan kaçak olarak yapıldığı, davalı ...’ın enerji nakil hatlarının denetimi ve kontrolü sırasında emniyet mesafeleri içerisine yapılan kaçak binaları Belediyeye zamanında bildirmeyip gerekirse kamulaştırıp yıktırmadığından kazanın meydana gelmesinde %20; davacı işçi ...’un %10; dava dışı Belediyenin %20 ve davalı işverenin de %50 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği, sözü edilen bu kusur raporuna göre hazırlanan hesap raporlarında belirlenen maddi tazminat ve mahkemece takdir edilen manevi tazminatların hüküm altına alındığı anlaşılmıştır.

41. Şu hâlde bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; yüksek gerilim hatları ile elektrik enerjisi iletim işi ile iştigal eden davalı ... tarafından yapılan işin, mahiyeti itibariyle insanların ve diğer canlıların yaşamı için önemli ölçüde tehlike içerdiği, can ve mal güvenliği yönünden tehdit oluşturduğu açıktır. Bu nedenle davalının Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliğinde de hüküm altına alındığı üzere ... hatlarını ve kuvvetli akım tesislerini düzenli olarak denetleyip bakımlarının yapılmasını sağlaması, bunların tehlike oluşturmaması için her türlü önlemi alarak şahıslar ya da kurumlarca güvenli mesafelerin ihlal edilmesi hâlinde koruma önlemlerini ve diğer lazım gelen tedbirleri devreye sokarak uygulaması gerektiği yönünde normatif dayanağa da kavuşturulmuş yükümlülükleri mevcuttur. Hâl böyle iken Hukuk Genel Kurulunun 12.03.2003 tarihli ve 2003/4-144 E., 2003/161 K. ile 20.09.2006 tarihli ve 2006/4-536 E., 2006/557 K. sayılı kararlarında da belirtildiği üzere normalin üzerinde bir özen borcu altında bulunmasına rağmen davalı ...’ın neden sorumlu olmadığına ilişkin bir değerlendirme ve gerekçe içermeyen bozma kararına karşı davalının denetim, gözetim ve özen yükümlülüğü kapsamında sorumlu olduğu vurgulanmak suretiyle verilen direnme kararı usul ve yasaya uygundur. …”

V-) Yararlanılabilecek Monografiler:

Nevzat Koç; Bina ve Yapı Eseri Maliklerinin Sorumluluğu, Ankara, 1990.

M. Ali Erten; Türk Borçlar Hukukuna Göre Bina ve İnşa Eseri Sahiplerinin Sorumluluğu, (BK. md. 58), Ankara, 2000.

M. Ali Erten; Türk Hukukunda Yapıların Neden Oldukları Zararlardan Dolayı Sorumluluk, Ankara, 2000.

Ece Baş; 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu Açısından Bina veya Yapı Eserlerinden Doğan Sorumluluk, TBK m. 69 (BK m. 58), İstanbul, 2011.

Simge Saraçoğlu; Türk Borçlar Kanunu Kapsamında Yapı Malikinin Sorumluluğu (TBK m. 69), İstanbul, 2019.

Elif Bolat Türkdoğan; Türk Hukukunda Bir Kusursuz Sorumluluk Türü Olarak Objektif Özen Ödevine Dayalı Sorumluluk, Ankara, 2021.

Dolunay Karaçay; Yapı Malikinin Tazminat Sorumluluğu, Ankara, 2021.


1   Maddenin Düstur’daki “H” şeklindeki kenar başlığı, “E” olarak anlaşılmalıdır.

 


Copyright © 2017 - 2024 Prof. Dr. İlhan Helvacı. Tüm hakları saklıdır.
X