Sitemizde, siz misafirlerimize daha iyi bir web sitesi deneyimi sunabilmek için çerez kullanılmaktadır.
Ziyaretinize varsayılan ayarlar ile devam ederek çerez politikamız doğrultusunda çerez kullanımına izin vermiş oluyorsunuz.
X

Madde 101

a. Borçlu ve alacaklının bildirimine göre

2.   Birden çok borçta

a.   Borçlu ve alacaklının bildirimine göre

Madde 101 - Birden çok borcu bulunan borçlu, ödeme gününde bu borçlardan hangisini ödemek istediğini alacaklıya bildirebilir.

Borçlu bildirimde bulunmazsa, yapılan ödeme, kendisi tarafından derhâl itiraz edilmiş olmadıkça, alacaklının makbuzda gösterdiği borç için yapılmış sayılır.

I-) 818 Sayılı Borçlar Kanunu:

2 - Birden fazla borçlar olduğu surette

a) Alacaklının beyanına tevfikan

Madde 85 - Birden fazla borçları bulunan borçlu, borçları ödemek zamanında bu borçlardan hangisini tediye etmek istediğini alacaklıya beyan etmek hakkını haizdir.

Borçlu beyanatta bulunmadığı surette vukubulan tediye kendisi tarafından derhal itiraz edilmiş olmadıkça alacaklının makbuzda irae ettiği borca mahsup edilmiş olur.

II-) Madde Gerekçesi:

Madde 100 - 818 sayılı Borçlar Kanununun 85 inci maddesini karşılamaktadır.

Tasarının iki fıkradan oluşan 100 üncü maddesinde, birden çok borçta ödemenin hangi borç için yapıldığı veya yapılmış sayılacağı düzenlenmektedir.

818 sayılı Borçlar Kanununun 85 inci maddesinin kenar başlığında kullanılan “2. Birden fazla borçlar olduğu surette borçlu veya alacaklının beyanı üzerine mahsup” şeklindeki ibare, Tasarıda “2. Birden çok borçta / a. Borçlu ve alacaklının bildirimine göre” şeklinde değiştirilmiştir.

Metninde yapılan arılaştırma dışında, maddede 818 sayılı Borçlar Kanununa göre bir hüküm değişikliği yoktur.

III-) Adalet Komisyonu Değişiklik Gerekçesi:

Alt Komisyonca, Tasarının 100 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “ödeme” ibaresinin sonuna, hükümde açıklığın sağlanması amacıyla virgül işareti konulmuş, Komisyonumuzca da madde teselsül nedeniyle 101 inci madde olarak bu şekliyle kabul edilmiştir.

IV-) Kaynak İsviçre Borçlar Kanunu:

1-) OR:

2. Bei mehreren Schulden

a. Nach Erklärung des Schuldners oder des Gläubigers

Art. 86

1 Hat der Schuldner mehrere Schulden an denselben Gläubiger zu bezahlen, so ist er berechtigt, bei der Zahlung zu erklären, welche Schuld er tilgen will.

2 Mangelt eine solche Erklärung, so wird die Zahlung auf diejenige Schuld angerechnet, die der Gläubiger in seiner Quittung bezeichnet, vorausgesetzt, dass der Schuldner nicht sofort Widerspruch erhebt.

2-) CO:

2. S’il y a plusieurs dettes

a. D’après la déclaration du débiteur ou du créancier

Art. 86

1 Le débiteur qui a plusieurs dettes à payer au même créancier a le droit de déclarer, lors du paiement, laquelle il entend acquitter.

2 Faute de déclaration de sa part, le paiement est imputé sur la dette que le créancier désigne dans la quittance, si le débiteur ne s’y oppose immédiatement.

V-) Yargı Kararları: 

1-) Y. 3. HD, T: 30.03.2022, E: 2021/7688, K: 2022/2957:

“... Davacı; ... sözleşme ile davalı şirkete verdiği elektrik tedariki hizmeti nedeniyle ... 10/09/2018 vade tarihli 993,23 TL bedelli faturayı gönderdiğini, ancak faturaya konu bedelin davalı şirket tarafından ödenmediğini, davalı vekili tarafından takibe itiraz dilekçesinde 10/09/2018 tarihinde 993,23 TL’lik bir ödeme yapıldığı belirtilmiş ise de gerek bu ödemenin gerekse 09/08/2018 tarihinde yapılan 741,01 TL’lik ödemenin sözleşmenin 4.3. maddesinde yer alan hüküm gereğince davalı şirkete gönderilen 12/07/2018 tarihli fatura için ödeme olarak girildiğini ileri sürerek; vaki itirazın iptali ile takibin devamına, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.

Davalı; sözleşmede yer almamasına rağmen güvence bedelinin davacı tarafından bildirim yapılmadan faturalara yansıtıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece; davalı tarafından 10/09/2018 tarihinde yapılan 993,23 TL tutarındaki ödemeye ilişkin dekontta 10/09/2018 vade tarihli ve 993,23 TL bedelli fatura için ödeme yapıldığının belirtildiği, 6098 sayılı

Türk Borçlar Kanunu’nun 101. maddesi uyarınca birden çok borcu bulunan borçlunun, ödeme gününde bu borçlardan hangisini ödemek istediğini alacaklıya bildirebileceği, bu itibarla davacının takip tarihi itibariyle davalıdan alacaklı olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

Adalet Bakanlığının 15/11/2021 tarihli yazısında; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 101 inci maddesinde yer alan hükmün emredici mahiyette olmadığı, tarafların bu durumun aksini kararlaştırabilecekleri, taraflar arasındaki sözleşmenin 4.3 nolu maddesiyle, abonenin tedarikçiye birden çok borcu bulunması halinde yapılan ödemenin hangi borca mahsuben kabul edileceği hususunda tedarikçiye yetki tanındığı, buna göre mahkemece; öncelikle davalı abonenin ödeme anında birden çok borcu bulunup bulunmadığı noktasında bir değerlendirme yapılarak ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş olmasının usul ve kanuna aykırı bulunduğu ileri sürülerek; hükmün, kanun yararına bozulması talep edilmiştir.

Kısmi ifaya ilişkin kurallar, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 100 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Kanun’un 101 inci maddesi;

...

Aynı Kanun’un 102 nci maddesi; ... hükmünü içermektedir.

Somut olayda; davacı şirket tarafından davalı şirkete gönderilen 03/09/2018 gün ve EEA201800033943 nolu faturada; hizmet bedeli olan 993,23 TL ile güvence bedeli olan 776,12 TL olmak üzere toplam 1.769,35 TL’nin 10/09/2018 tarihine kadar ödenmesinin bildirildiği, aynı faturada geçmiş dönem borcunun ise 1.552,20 TL olarak gösterildiği, davacı tarafından başlatılan takibin aynı faturaya dayandırıldığı ancak bakiye 993,23 TL hizmet bedelinin tahsili için yapıldığı, davalı şirketin takibe karşı yaptığı itirazında hizmet bedelinin 10/09/2018 tarihinde ödendiğini bildirdiği, ödemeye ilişkin banka dekontunda; davaya ve takibe konu edilen faturada yer alan hizmet bedeline ilişkin borcun ödendiği açıklamasına yer verdiği anlaşılmaktadır.

Şu durumda; hizmet bedeli ve geçmiş dönem borcu olmak üzere birden çok borcu bulunan davalı şirketin, ödeme gününde bu borçlardan hizmet bedelini ödemek istediğini alacaklıya bildirdiği, dolayısıyla davacının takip tarihi itibariyle davalıdan hizmet bedeli alacağının olmadığı, bu itibarla mahkemece verilen kararın usul ve kanuna uygun bulunduğu anlaşıldığından, Adalet Bakanlığının bu yöne ilişen kanun yararına temyiz talebinin reddi gerekir. ...”

Copyright © 2017 - 2024 Prof. Dr. İlhan Helvacı. Tüm hakları saklıdır.
X