Sitemizde, siz misafirlerimize daha iyi bir web sitesi deneyimi sunabilmek için çerez kullanılmaktadır.
Ziyaretinize varsayılan ayarlar ile devam ederek çerez politikamız doğrultusunda çerez kullanımına izin vermiş oluyorsunuz.
X

Madde 100

1. Kısmen ödemede

II.  Mahsup

1.   Kısmen ödemede

Madde 100 - Borçlu, faiz veya giderleri ödemede gecikmemiş ise, kısmen yaptığı ödemeyi ana borçtan düşme hakkına sahiptir. Aksine anlaşma yapılamaz.

Alacaklı, alacağın bir kısmı için kefalet, rehin veya başka bir güvence almış ise, borçlu kısmen yaptığı ödemeyi, güvence altına alınan veya güvencesi daha iyi olan kısma mahsup etme hakkına sahip değildir.

I-) 818 Sayılı Borçlar Kanunu:

II - Mahsup

1 - Kısmen tediye halinde

Madde 84 - Borçlu faiz veya masrafları tediyede gecikmiş değil ise kısmen icra eylediği tediyeyi resülmale mahsup edebilir.

Alacaklı alacağın bir kısmı için kefalet, rehin veya sair teminat almış ise borçlu kısmen icra eylediği tediyeyi temin edilen veya teminatı daha iyi olan kısma mahsup etmek hakkını haiz değildir.

II-) Madde Gerekçesi:

Madde 99 - 818 sayılı Borçlar Kanununun 84 üncü maddesini karşılamaktadır.

Tasarının iki fıkradan oluşan 99 uncu maddesinde, para borcunun kısmen ödenmesinde mahsup düzenlenmektedir.

818 sayılı Borçlar Kanununun 84 üncü maddesinin kenar başlığında kullanılan “II. Mahsup / 1. Kısmen tediye hâlinde” şeklindeki ibare, Tasarıda “II. Mahsup / 1. Kısmen ödemede” şeklinde değiştirilmiştir.

818 sayılı Borçlar Kanununun 84 üncü maddesinin birinci fıkrasından farklı olarak, Tasarının 99 uncu maddesinin birinci fıkrasına eklenen bir cümle ile, bu hükmün emredici nitelikte olduğu kabul edilmiştir.

III-) Kaynak İsviçre Borçlar Kanunu:

1-) OR:

II. Anrechnung

1. Bei Teilzahlung

Art. 85

1 Der Schuldner kann eine Teilzahlung nur insoweit auf das Kapital anrechnen, als er nicht mit Zinsen oder Kosten im Rückstande ist.

2 Sind dem Gläubiger für einen Teil seiner Forderung Bürgen gestellt, oder Pfänder oder andere Sicherheiten gegeben worden, so ist der Schuldner nicht berechtigt, eine Teilzahlung auf den gesicherten oder besser gesicherten Teil der Forderung anzurechnen.

2-) CO:

II. Imputation

1. En cas de paiement partiel

Art. 85

1 Le débiteur ne peut imputer un paiement partiel sur le capital qu’en tant qu’il n’est pas en retard pour les intérêts ou les frais.

2 Si le créancier a reçu pour une fraction de la créance des cautionnements, gages ou autres sûretés, le débiteur n’a pas le droit d’imputer un paiement partiel sur la fraction garantie ou mieux garantie de la créance.

IV-) Yargı Kararları:

1-) Y. 15. HD, T: 04.10.2018, E: 2017/689, K: 2018/3603:

"... Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.

...

2-Davalı tarafından dosyaya sunulan ve mahkemece davacıyı bağladığı kabul edilip imzası inkâr edilmeyen 15.02.2010 tarihli hesaplama başlıklı belgeye göre taraflar davacının, davalılardan 7.500,00 TL alacaklı olduğunu kabul etmişlerdir. Bu belgeye göre davacı dava tarihi itibariyle davalılardan 7.500,00 TL alacağı talep etmekte haklı olup ödeme, davadan sonra düzenlenen 25.05.2012 tarihli ibraname başlıklı belge ile bu tarihte yapılmıştır. Dava ve ödeme tarihlerinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 100. maddesi hükmünce borçlu davalılar davadan sonraki ödeme tarihi itibariyle faiz ve giderleri ödemede geciktiklerinden yapılan kısmi ödemenin ana borçtan düşülmesi mümkün değildir.

Bu durumda mahkemece davanın 7.500,00 TL üzerinden kısmen kabulüne, dava tarihinden sonra 25.05.2012 tarihinde yapılan 7.500,00 TL ödemenin TBK’nın 100. maddesi gereğince icra müdürlüğünce infaz aşamasında dikkate alınmasına karar verilmesi gerekirken ...”

2-) Y. 8. HD, T: 09.05.2016, E: 2014/26157, K: 2016/8488:

“... Borçlu vekili, takip dayanağı ilamda hükmedilen 29.857,73 TL nispi vekalet ücreti ile 23.238,00 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 53.096,62 TL’nin kararın kesinleşmesi üzerine 15.5.2013 tarihinde müvekkili tarafından ödenmesine rağmen icra emrinde ilam tarihi olan 8.7.2010 ile takip tarihi olan 23.7.2014 tarihleri arası faiz isteminde bulunulduğunu açıklayarak icra emrinin iptalini istemiştir. Mahkemece, karar tarihi olan 8.7.2010 dan ödeme tarihi olan 15.5.2013 tarihine kadar faiz istenilmesinin mümkün olduğu belirtilerek, şikayetin kabulüne 8.7.2010-15.5.2013 tarihleri arasında faiz istenebileceği belirtilerek, icra emrinin düzeltilmesine karar verilmiş, hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 100 (818 Sayılı B.K’nun 84.) maddesinde kısmi ödemelerin öncelikle faizden ve masraftan mahsup edileceği hükmüne yer verilmiştir. Başka bir anlatımla kısmi ödemelerin öncelikle fer’i alacaklardan mahsup edileceği kuralı bulunmaktadır.

 Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, faiz borcunun bulunmaması halinde kısmi ödemenin anaparaya mahsup edileceği, birikmiş faiz borcunun bulunması halinde ise TBK’nun 100. maddesine göre hesaplama yapılacağı belirtilmiştir.

 Somut olayda her ne kadar takip tarihinden önce ödeme yapıldığı ihtilaflı değil ise de ödeme yapılan tarihe kadar işleyen faizi kapsar bir ödeme bulunmamaktadır. Bu durumda yapılan ödemenin kısmi ödeme olduğunun kabulü gerekir.

 Bu durumda Mahkemece, yukarda belirlenen kurallar ışığında; TBK 100 (BK’nun 84.) maddesi uyarınca, İİK’nun 33. maddesi kapsamında kalan kısmi ödemelerin öncelikle faiz ve masraflardan, geriye kalan paranın ise asıl alacaktan mahsup edilmesi her ödemede bakiye alacağın bu suretle saptanması gerektiği göz önünde bulundurularak sonuca gidilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru değildir. ...”

3-) Y. 12. HD, T: 05.05.2016, E: 2016/353, K: 2016/13419:

“... Alacaklı tarafından bir adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takipte, ... takibin kesinleşmesinden sonra icra müdürlüğünce ... yapılan hesap tablosuna yönelik borçlunun şikayeti mahkemece kabul edilmiştir.

6098 Sayılı TBK’nun 100/1. maddesine göre ...

... borçlu, faiz ve masrafları ödemedikçe kısmi ödemeler ana paradan mahsup edilemez. Anılan maddenin dikkate alınması için takip talebinde ayrıca istenilmesi gerekli olmayıp, istek olmasa da memurlukça re’sen dikkate alınmalıdır. ... Şu halde, BK’nun 100. maddesi uyarınca, İİK’nun 71. maddesi kapsamında kalan kısmi ödemelerin öncelikle faiz ve masraflardan mahsup edilmesi, geriye kalan paranın ise asıl alacaktan indirilmesi ve her ödeme yapıldıkça bakiye alacağın bu suretle saptanması gerekir.

... alacaklının, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 99 (818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 83) ve 6102 Sayılı TTK’nun 711. (6762 Sayılı TKK’nun 623) maddesi uyarınca seçimlik hakkını, fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden ödeme yapılması yönünde kullanması halinde, takip konusu alacak tahsil tarihine kadar yabancı para alacağı olarak değerlendirileceğinden, alacaklı, bu alacağa 3095 Sayılı Kanun’un 4/a maddesi gereğince vade tarihinden fiili ödeme tarihine kadar devlet bankalarının o para birimi ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranına göre faiz isteyebilir. ...”

Copyright © 2017 - 2024 Prof. Dr. İlhan Helvacı. Tüm hakları saklıdır.
X